Türklerin geniş coğrafyalarda, geniş kültür ve medeniyetleri bugün bugün keşfedilen yönleriyle de insanları hayrete düşürüyor. Ancak bununla birlikte bazı olumsuz durumlar da yaşıyoruz. Mesela birileri çıkıp diyor ki “Baklava, lokum ve kahve benimdir.” Bir diğeri diyor ki “bu Düdük benimdir.” Başka biri de çıkıp diyor ki “Mugam benim müziğimdir.” Alanınızla ilgili olarak biliyorum ki benzer tartışmalar var. Plus sayfamda bir kişi ile Kamança üzerine çok tartıştık ve kesinlikle kabul etmedi ki Kamança bir Türk enstrümanıdır. İlla da onun bir Ermeni çalgısı olduğunu iddia etti. Amerika’da Kamança’nın aynı şekilde Ermeniler tarafından “Bizimdir” ve Persler tarafından yine “Bu kesinlikle bizimdir” diye iddiaların olduğunu biliyorum. Sizin bu anlamda çalışmalarınız, dikkatle takip edilmelidir. Çünkü Kamança’nın bir Türk enstrümanı olduğu yönündeki faaliyetlerinizi ve duyarlılığınızı, sizinle gurur duyarak takip ediyorum. Şu an durum tam olarak nasıl bu konuda? Kamança, hangi millete isnat edilerek anılıyor? Bu konudaki gelişmeleri, önerilerinizle birlikte bizimle paylaşır mısınız?

İmamyar Hasanov adı benim için son derece düzgün bir karaktere sahip bir insandır aynı zamanda. Gelmiş olduğunuz noktaya rağmen nezaketinizi korumanızdan dolayı kendi adıma teşekkür ederim. Hayranlarınızla diyaloglarınız da takip ettiğim kadar yine aynı nezaket çerçevesi dahilinde ilerliyor. Bu da sizi çok sevilen bir kişi haline getiriyor. Birbirinden farklı düşünce ve millete tabi insanların gönlünü fethetmek aslında zordur ve siz zor olanı başarmış gibi görünüyorsunuz. Birçok farklı devletin sanatçılarıyla da ortak çalışmalarınız var. Dünya barışı adına konuşacak olursak; güzel karakterli sanatçılarımızın bu barışçıl faaliyetleriyle, sizce dünyamıza bir nebze de olsa huzur gelebilecek mi? Çünkü sanatçılar aynı zamanda birer evrensel barış elçisidir.