Tu, Fivanunlar için kullanılan unvanlardan biriydi.
Bildiğiniz üzere "Tuva" kelimesi ile çıktığım 20 yıllık yolda nihai bir çerçeveye dil açısından ulaşmış durumdayım. Kültürel mazisi ise çok daha derin olan "Tu" Atatürk Dönemi Tarih Kitaplarında da kısacık da olsa bir veri içeriyor.
O halde hemen bu notu da bloguma almalı ve sizlerle paylaşmalıyım.
Mısır tarihinin anlatıldığı birinci ders kitabında İkesusların menşei anlatılırken şu ifadeler oldukça çarpıcıdır.
Altıncı Fir'avun Sülalesinden itibaren Batlamyoslar zamanına kadar, Asyalı kabilelerin reislerine "Tu" unvanı verilmiştir. On sekizinci Fir'avun Sülalesi dâhi Asyalı kabilelerin bir kısmına bu namı verdi.
Evet, görüldüğü üzere Asyalı kabilelerin reislerinin "Tu" unvanını kullandığı gayet açık bir şekilde belirtiliyor.
Zaten Yemen'in reisinin "Tubba" olarak unvanlandığını dini kaynaklarda da görmüş ve blogtaki diğer yazılarımda paylaşmıştım. Bu durumda Atatürk dönemi tarih ders kitapları ile masamıza konan bu veriyi şaşkınlıkla kabul edebiliriz ancak asla reddedemeyiz.
Kitapta ilgili bölüm için bu sayfaya bakabilir ve İkesuslar hakkında hatta tüm Mısır kökeni, gelişimi hakkında ek bilgiler alabilirsiniz. Özellikle Mısırlıların savaş arabalarının İkesuslar ile donanmalarına katıldığı bilgisi son derece eşsizdir. Keza bu bilginin de Kazakistan ve Kırgızistan taş çizimlerinde görüldüğü üzere Roma, Mısır ve Mezopotamya'dan çok çok çok daha önceki zamanlarda bu araba tipinin Türklerde kullanıldığı resmen görülmektedir.
"Tu" sanıldığının aksine bir kelime kökü olmaktan öte çok geniş bir coğrafyaya anlamını ve özünü yitirmeden yayılmış olan başlı başına bir kelimedir.
Elbette betimlediği anlam gibi belirttiği grup da aynıdır ve bu da doğrudan doğruya Türktür.
Yoksa Firavun zamanında Hintliler ile Çinliler ile Türkleri aynı kefeye koyup hepsine birden "Tu" dediklerini düşünmek saçmalık olur. Burada belirtilen "Asyalı kabilelere Tu derlerdi Mısır zamanında" ifade, doğrudan doğruya Türk kabilelerini resmetmektedir.
Sevgiler,
Elçin Tuva
Comments